Uzak Doğu Diyeti Ve Türk Usulü Diyet 27. Gün

Kocaman bir 27. Günden merhaba herkese. Hayata inanmaz idim. Hatta şöyle diyeyim, rüyamda görsem bile inanmaz idim kendime. Ben genel olarak taş patlasa iki hafta hele o üçüncü haftaya girince mutlaka tatlı krizine tutardı ve delirme derecesinde ona buna saldırır idim. Nasıl uyuşturucu içen ya da sigara kullanan biri gibi ama yok aklıma vurdu evet ama o ara başka şeylerle oyalanma yıl unutmayı filan deneyerek beynime söz geçirdim. Allah aşkına mantıken düşünelim. Şeker yemeden ne olur, tuz yemeden ne olur ya da çikolatasız ne olur . Olur yani oluyor bunu öğrendim. Afrika’da hangi çocuk görmüş. Demek istediğim yaşanabilir onlarsız hatta daha güzel şekilde daha verimli bir şekilde. Neyse çok uzattım dimi.
Tamam. Devam ediyorum. Arada böyle iç dökmek de güzel oluyor. Sabah dokuz gibi uyandım. Kahvaltı klasikleri şekilde domates, salata, bol peynir, bol zeytin ile güzel bir kahvaltı yapmış oldum.  Tabi ki yanında portakal suyu içmeyi de ihmal etmiyoruz. Bol c vitamini. Sabah kalkınca yaptığım suları unuttum. Ama yaptım yani 300 ml limonlu ballı su ve 700 ml kadar saf su içtim. Sonra yedi başladığım elma yemeğe aç karnına onu da yedim ve ondan sonra kahvaltı yapıyorum. Bugünde öyle yapmış oldum. 
Öğle yemeği öncesinde part iki olarak kaynanama temizliğe yine yardım ettim. İyi yani spor oldu bana da nerede ise üç saat cam sildim. O arada anacım kollarıma kuvvet versin diye elma kesti onu yedim.  Neyse temizlik sonrasında biraz köfteli çorba ve biraz da üç kaşık kadar yoğurt yedim. Bu arada iki litre kadar su içmiş oldum.
Saat üç buçuk dörtte yakın dizim başlamış oldu ve bende tabi ki günün yorgunluğunu ile hemen kahvemi hazırladım. Çerezleri koydum. Bir güzel onları afiyetle yemiş oldum.  Dün akşam hem yoğurt kürünü yaptım aynı zamanda dediğim elma sirkesi ile olan kuru denedim. Bakalım yeni başladık. İyi sonuçlar alacak mı göreceğiz.
Yazdım gitti çünkü;  koskoca 27 gün hadi bakalım gelsin otuz gün.




Yorumlar